11 Haz 2015

Nemrut ve Güneş



En çok ertelediğim ama en çok sevdiklerimden biri olan Nemrut. Nemrut'a gitmek için kısıtlı  bir dönem var bence. Çok soğuk olmamalı çünkü dağa çıkıyorsunuz, çok sıcak olmamalı çünkü Adıyaman'da kalıyorsunuz. Gezimizi Ağustos ayında yaptık. Dağa çıkmak için idealdi ama Kahta'da sıcaktan dolayı biraz zorlandık.



Adıyaman'a Antep'ten doğru geçtik. Antep'i daha önceden gezdiğimiz için turistik bir gezi yapmadık. Sadece yemek yemeğe odaklandık :) Katmerci Zekeriya Usta'da  süt eşliğinde katmerimizi yedik, Halil Usta'da ise küşlememizi yedik. 







Antep Adıyaman arası yaklaşık 2,5 saat sürüyor. Yol boyunca türkü dinledik, söyledik, oynadık. Eğlenceli yolcuğumuzun sonunda Kahta'ya vardık. Ben Kahta'yı insan ismi zannediyordum Kahtalı Mıçı'dan dolayı taa ki Kahta'ya gidene kadar :) Kahta'da "Otel Kommagene'de kaldık. Fiyatı uygun ve tur fiyata dahil. Çoğunlukla yurt dışından gelenlerin çok tercih ettiği bir oteldi. Bahçesinden bir çok karavan vardı. Odalar oldukça geniş ama klima olmasına rağmen yine de sıcaktan etkilendik. Ama çok fazla o otelde kalınmayacağı için bence tercih edilebilir. 






Dağa çıkmak için otelin minibüsü ile  gece 3'de yola çıktık. Yola çıktığımızda üzerimizde ince bir t-shirt vardı ama oteldeki arkadaşlar bizi dağdaki soğuğa karşı bir çok kez uyardıkları için yanımıza kalın kıyafetler aldık. Dağa doğru çıktıkça önce sweatshirt'lerimizi giymeye başladık sonra da montlarımızı. Belirli bir yere kadar minibüs yukarı çıkarıyor ama o noktadan sonra siz tırmanmaya başlıyorsunuz. Tırmanış biraz zorlayıcı, düzgün olmayan merdivenlerden ya da yollardan çıkıyorsunuz. Kondisyonunuzun iyi olması gerekiyor yoksa benim gibi nefes nefese kalırsınız :) 

Yukarı çıktığınızda öncelikle güneşin doğuşuna odaklanıyorsunuz. En iyi izleyeceğiniz ve rüzgardan en iyi şekilde korunacağınız yere oturmalısınız. Yaklaşık 1 saat kadar bekledikten "acaba yanlış tarafa mı oturdum", "güneş doğdu da ben mi görmedim" diye düşünmeye başladığınız an güneş doğmaya başlıyor. O an nasıl heyecanlandığımı aynı şekilde çevremdeki herkesin nasıl büyülendiğini anlatmam zor. Gerçekten görülmesi, yaşanması, hissedilmesi gereken anlardan biri. Güneş doğduktan sonra artık heykelleri görme zamanı geliyor. Herkes gibi siz de şunu düşünüyorsunuz "cıks cıks nasıl yapılmış acaba, neden ve nasıl buradalar " Kafanızdaki bu sorularla birlikte artık iniş zamanı geliyor. Ama sürprizler bitiyor mu? "Hayır". İniş manzarası ve yolculuğu da harika. Yaklaşık 20 dk sonra aşağıda oluyorsunuz.











Dönerken "Cendere Köprüsü"nü gezdik. Dünyanın en eski köprülerinden biri, oldukça etkileyici. Bir sonraki durak ise "Karakuş Tümülüsü" Komagene Krallık ailesine ait olan anıt mezar. 





Nemrutla ilgili tripadvisor'daki yorumuma bağlantı ile ulaşabilirsiniz. 
http://www.tripadvisor.com.tr/ShowUserReviews-g297957-d300646-r235201041-Mount_Nemrut-Adiyaman.html#REVIEWS

Otele geri dönüşümüz sırasında bir çok doğal güzellikle karşılaştık, yolumuz sürekli inekler, koyunlar tarafından kesildi:) Ayrıca yolda mutlaka bir karpuzcu'da durup karpuz yemelisiniz. 







Bu harika yerleri biran önce mutlaka gezmenizi tavsiye ederim...






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder