7 Haz 2015

Mardin'deyiz

Urfa'dan Mardin'e geçmek için otobüs kullanabilirsiniz ama biz 5 kişiydik ve taksi kullanmaya karar verdik. Urfa'da gezerken taksi kullanmıştık ve taksici amca tabi ki bizimle koyu muhabbete girince Mardin'e de o amcayla gitmeye karar verdik. Yolculuk boyunca amca bizim canımız sıkılmasın diye sürekli anılarından, yaşadığı yerin güzelliklerinden bahsetti. Hatta sohbet kesildiği, hafiften uykumuzun geldiği sıralarda bir türkü patlatarak bizi kendimize getirdi. :) Amcanın o türkü çıkışlarında nasıl sıçradığımızı düşündükçe hala gülüyorum :)



Yaklaşık 2 saat süren yolculuğumuz sonrasında Mardin'e ulaştık. Reyhani Kasrı Otel'de rezervasyon yaptırmıştık. İçeri girdiğimizde bizi ilk karşılayan sabun, zencefil, tarçın kokuları oldu, şuan bile o muhteşem kokuları duyuyorum. Otel tam anlamıyla mükemmeldi. Otel çalışanları güler yüzlü, yardımsever ve gerçekten siz oraya gittiğiniz için bundan memnun olan insanlardı. Odalarımıza yerleştikten sonra hemen dışarı attık kendimizi. O evler, evlerin avlularındaki nar ağaçları, her tarafta sanki fotoğraf çekmeniz,izlemeniz ve keyif almanız için hazırlanmış olan kapılar, sokaklar, merdivenler büyüleyiciydi.














Gezimizi Mardin Ulu Cami, Kasimiye Medresesi, Zinciriye Medresesi, Mardin Müzesi, Şehidiye Camisi ile devam ettirdik. Ama bu kadar yer gezerken arada mola verdiğimiz bir yer oldu orası da "Sadık Künefe". Yemeden gelmeyin derim. Saydığım yerleri gezmek için otelinizden harita alıp, rotayı belirlerseniz daha verimli gezebilirsiniz çünkü belirli bir sıra halindeler. İyi planlamak gerekiyor.


























Ve planlanması gereken en önemli an gün batımı. Mutlaka bir tepede yakalamanız gerekiyor. Biz otelin terasını tercih ettik. Hangi tarafa bakacağımızı, nası fotoğraf çekeceğimizi, o anı nasıl yaşayacağımızı şaşırdık.


Gün batımının da keyfini sonuna kadar sürdükten sonra tekrar dışarı çıktık ama bize tavsiye edilen çok ara sokaklara sapmadan gezmemizdi. Orada küçük hediyelik dükkanları gezdik, özellikle tam otelin karşısında ev yapımı eşyaların bulunduğu Süryani bir bayanın işlettiği bir dükkanı çok sevdim. Ayrıca ilgilenenler için ev yapımı Süryani Şaraplar da bulunabiliyor. Ben denemedim ama deneyen arkadaşlarım biraz daha tortulu ve tadının normal şaraplara göre daha değişik olduğunu söylediler.


















Veee sıra geldi en merak ettiğimiz o ana. Gece ve yıldızlar. Seyir için yine tercihimiz terastı. Dışarı çıktığımız anda 5 kişiden aynı anda vaowww sesi yükseldi. Daha önce hiçbirimiz yıldızları bu kadar parlak ve yakın görmemiştik. Kasım ayında gittiğimiz için hava buz gibiydi hatta bir ara titrediğimi hatırlıyorum ama soğuğa rağmen hiç içeri girmek istemedik. Masal gibi bir manzaraydı. Ölmeden önce yapılacaklar listesi varsa eğer, bir gece Mardin'de yıldızları seyretmek eklenmeli bu listeye.

Kaldığımız otel Reyhani Kasrı. Otel ile ilgili yorumlarımı görmek için bağlantıya girebilirsiniz.
http://www.tripadvisor.com.tr/ShowUserReviews-g672951-d2195606-r186616456-Reyhani_Kasri_Hotel-Mardin_Mardin_Province.html#REVIEWS

Yemek tercihimiz kesinlikle Cercis Murat Konağı. Mutlaka ama mutlaka mezeleri denemelisiniz. Kaburga dolmasına ortalama derim. Ama mezeler inanılmazdı. Bir de garson arkadaşların yemek sonunda size yapacağı "Gül suyu" şakasına dikkat edin. Ben kandım siz kanmayın :)



Artukbey'den zencefil ve tarçınlı badem şekeri almayı unutmayın.

Midyat'a doğru ile devam edeceğim...



















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder